İçindekiler
İmar Hakkı Aktarımı Bir Denge Sanatıdır
Şehirler büyüyor, nüfus artıyor ve buna bağlı olarak imar planlaması her geçen gün daha karmaşık hâle geliyor. Bu karmaşık yapıda hem bireylerin mülkiyet haklarını koruyup hem de şehirlerin sürdürülebilirliğini sağlamak kolay bir iş değil. İşte bu noktada, imar hakkı aktarımı devreye giriyor.
İmar Hakkı Aktarımı Nedir?
İmar hakkı aktarımı, basit bir deyişle bir parselin inşaat hakkının başka bir parsele taşınmasıdır. Aralık ayı içerisinde gerçekleştirilen yasal düzenlemelerle çerçevesi netleştirilen bu yöntem, doğru yönetildiğinde şehircilik adına büyük fırsatlar sunuyor. Ancak, uygulamada dikkat edilmesi gereken pek çok detay var.
İmar Hakkı Aktarımı Hangi Kurallara Bağlıdır?
İmar hakkı aktarımı süreci göründüğünden çok daha karmaşıktır. İşte tam da bu nedenle yasal düzenlemeler bu aktarımı aşağıdaki sıkı kurallara bağlamıştır:
- Alıcı parseldeki emsal artışı, toplam alanın %30’unu geçemez.
- Verici parselin inşaat hakkı, komşu parsellere uygun şekilde belirlenir.
- Her iki parselin değerleme süreci, yetkili kuruluşlarca yapılır ve aradaki fark mahsuplaşma yoluyla dengelenir.
- İmar hakkı transferi aynı il içerisinde geçerlidir. Başka bir ilde kullanılamaz.
Bu teknik kurallar, aslında şehirlerin dokusunu korumak adına alınmış önlemlerdir. Bir düşünelim; eğer bu sınırlar olmasaydı, şehirlerin merkezi bölgeleri daha da yoğunlaşır, alt yapı ve yaşam kalitesi ciddi şekilde etkilenirdi.
İmar Hakkı Aktarımı Uygulaması Ne Anlama Geliyor?
Tarihi Alanlar İçin Bir Kurtuluş
Tarihi bir binanın bulunduğu bir parsel düşünün. Burayı yıkıp modern bir yapı yapmak mümkün değil; peki, mülk sahibinin hakkı ne olacak? İşte imar hakkı aktarımı burada devreye giriyor. Tarihi binanın bulunduğu alanın inşaat hakkı, başka bir bölgeye taşınarak (malik mağdur edilmeden) tarihi yapı korunabiliyor.
Afet Riski Olan Alanlar İçin Bir Çözüm
Türkiye gibi deprem riski yüksek bir ülkede, riskli alanlardaki yapılaşma haklarının daha güvenli bölgelere aktarılması hayati önem taşıyor. Örneğin fay hattı üzerinde yer alan bir parsele yapı izni vermek yerine, bu hakkı şehrin yeni gelişim bölgelerine taşımak, can ve mal güvenliği açısından kritik bir adım oluyor.
Kentsel Dönüşümde Yeni Bir Yaklaşım
Kentsel dönüşüm projelerinde sıklıkla karşılaşılan yoğunluk sorununa da çözüm sunuyor bu yöntem. Eski ve riskli yapıların yoğunluğu, başka bölgelerdeki projelere aktarılabilir. Bu hem bölgelerdeki nüfus dengesini korur hem de daha yaşanabilir alanlar yaratır.
Uygulamada Karşılaşılan Zorluklar
Elbette, bu yöntemin kağıt üzerindeki başarısını uygulamada görmek her zaman mümkün olmuyor. Aşağıdaki konularda problem yaşanabiliyor:
Değerleme Süreci
Alıcı ve verici parsellerin değerlerinin doğru şekilde belirlenmesi, özellikle aradaki farkın nasıl mahsuplaşılacağı konuları sık sık tartışma yaratıyor.
Hukuki Süreçler
2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’na uygun hareket etmek, yerel yönetimler için ciddi bir bilgi birikimi gerektiriyor.
Eşitsizlik Riski
Verici parselin bulunduğu bölgenin değeri düşükse, maliklerin hak kaybı yaşamaması için hassas bir süreç gerekiyor.
Bir Öneri: Daha Şeffaf ve Katılımcı Bir Süreç
İmar hakkı aktarımında başarılı sonuçlar elde etmek için süreçlerin daha şeffaf ve katılımcı hâle getirilmesi gerekiyor. Bunun için aşağıdaki adımlar atılabilir:
Teknolojik Araçlar
Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) ve yapay zekâ tabanlı değerleme araçları süreçlere entegre edilebilir. Bu hem daha hızlı hem de daha adil sonuçlar elde edilmesini sağlar.
Halkın Bilgilendirilmesi
Maliklerin ve bölge sakinlerinin süreçle ilgili detaylı bilgilendirilmesi, olası itirazların ve memnuniyetsizliklerin önüne geçebilir.
Şehirlerin Geleceği Bizim Elimizde
İmar hakkı aktarımı, doğru kullanıldığında şehirleri daha yaşanabilir hâle getiren bir araçtır. Ancak bu yöntemin başarısı, yerel yönetimlerin bu süreçleri ne kadar iyi yönettiğine bağlıdır. Şehirlerimizi geleceğe hazırlarken, geçmişin mirasını koruyarak, adil ve sürdürülebilir çözümler üretmeliyiz. Çünkü şehirler, yalnızca binalardan değil; insanlardan, tarihimizden ve doğamızdan oluşur. İmar hakkı aktarımı, bu dengeyi kurmamız için elimizdeki en önemli anahtarlardan biridir.
Unutmayalım ki iyi bir şehircilik planı, sadece bugünü değil yarını da düşünür.