Sektörün Emsal'i
Etkinlikler
EMSAL.COM
  • Gündem
  • Sektör
  • Mevzuat
  • Analiz
  • İnovasyon
  • Sürdürülebilirlik
  • Söyleşi
  • Yazarlar
No Result
Tüm Sonuçları Göster
  • Gündem
  • Sektör
  • Mevzuat
  • Analiz
  • İnovasyon
  • Sürdürülebilirlik
  • Söyleşi
  • Yazarlar
No Result
Tüm Sonuçları Göster
EMSAL.COM

Ana Sayfa » Kar Yağmamasının Sebebi Kontrolsüz Kentleşme mi?

Kar Yağmamasının Sebebi Kontrolsüz Kentleşme mi?

Şehirleşmenin etkisiyle, büyük şehirlerde kar yağışları giderek daha seyrek hâle geliyor. Eğer küresel ısınma durdurulmaz ve betonlaşma devam ederse, ilerleyen yıllarda belki de dünya genelindeki çocuklar karla tanışamayacaklar.

Ahmet Köse Ahmet Köse
25 Kasım 2024
Etiketler: Çevre, İklim Krizi, Mimari
Okuma Süresi:4 dakika
A A
ısı adası
PaylaşPaylaşPaylaşPaylaşPaylaş

İçindekiler

  • “Bina Yığınları Isı Adası Oluşturuyor”
  • “Gökdelenlerin Hepsi Büyük Bir Soba”
  • “Betonlaşma Devam Ederse İleride Belki de Hiç Kar Yağmayacak”

Şehir ısı adasının kar yağışı üzerindeki etkisine ilişkin yazı kaleme almaya karar verdiğimde, bu konuda daha önce yapılmış çalışmaları ve uzman görüşlerini araştırmaya başladım. Bu süreçte, Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu ve Prof. Dr. Orhan Şen‘in 2017 yılında medyaya verdikleri demeçler dikkatimi çekti. Bu değerli akademisyenlerin görüşlerini burada paylaşarak, bilgilerinize sunuyorum, çünkü onların söylediklerinin üzerine söyleyecek pek bir şeyim yok.

2016 ve 2017’nin ocak aylarının ilk günlerinde, uzun bir aradan sonra İstanbul’da kar yağışı görülmüş, hatta 6 – 9 Ocak 2017 tarihlerinde şehir merkezinde kar kalınlığı 40 santimetreye ulaşmıştı. Ancak son yıllarda İstanbul ve ülkemizin büyük bir kısmında kar yağışlarının azaldığı gözlemleniyor. Peki, son yıllarda kar yağışının neden azaldığına dair nasıl bir açıklama yapabiliriz?bina

İlginizi Çekebilir

Antik Dünyanın Çözülemeyen Mühendislik Bilmecesi: Baalbek

Mekânın Algısı ve Yönetimi: AVM’ler, İş Merkezleri ve Yaşam Alanları

“Bina Yığınları Isı Adası Oluşturuyor”

Aslında bu durum ne ilk ne de son olacak. Örneğin, 2012 Ocak ayında da benzer sorular gündeme gelmişti ve İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Meteoroloji Mühendisliği Bölümü’nden akademisyenler bu durumu şöyle açıklamışlardı:

“Türkiye’nin birçok noktası beyaza bürünmüşken İstanbul’a henüz kar düşmemesinin müsebbibi bulundu: Şehirleşme.

Prof. Kadıoğlu, ‘Isınan binalar ısı adası oluşturuyor’ derken Prof. Orhan Şen de ekledi, ‘Gökdelenlerin hepsi soba’”

Bu haber başlığı, 14 Ocak 2012 tarihinde gazetelerde yer almıştı. Haberde, İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu ve İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Şen; şehir ısı adasının kar yağışına etkisi üzerine açıklamalarda bulunmuştu.

Prof. Dr. Kadıoğlu, Türkiye’nin bulunduğu enlemde aslında her yağışın kar şeklinde başladığını ve bunun İstanbul’da da geçerli olduğunu belirterek, şöyle devam etmişti:

“Aslında İstanbul’da da kar yağıyor. Ama İstanbul deniz seviyesinde olduğu için kar kristalleri yere ulaşana kadar eriyor. Kar kristallerinin yere ulaşması için çok uzun bir yol alması gerekiyor. Mesela Ankara’da yere ulaşan kar kristalinin İstanbul’da yere ulaşabilmesi için 1 kilometre daha düşmesi gerekiyor. Tabii yukarıdan aşağıya doğru inerken her 100 metrede hava 1 derece ısınıyor. Bu nedenle de kar kristalinin erimeden yere inme şansı azalıyor.”

İstanbul gibi deniz kıyısında olan birçok şehrin kar yağışı aldığına da dikkat çeken Kadıoğlu, “İstanbul’da kar yağması için havanın biraz daha soğuk olması gerekiyor. 1.5 kilometre yukarıda hava sıcaklığının en az -10 derece olması lazım ki düşen kar kristali erimeden yere inebilsin. Tabii bir de İstanbul beton yığını. Bir sürü araç var trafikte. Yapay olarak ısıtılan bu kadar büyük bir bina blokunun olduğu bir yerde şehir ısı adası da oluşuyor. İstanbul etrafındaki kırsal alana göre 3 – 4 derece sıcak olabiliyor. Bu da İstanbul’un kırsala göre daha az yağış almasına neden oluyor” diye konuşmuştu.

“Gökdelenlerin Hepsi Büyük Bir Soba”

Prof. Dr. Şen ise, kar yağışının azalma sebeplerini detaylandırarak, şunları söylemişti:

“Kar sıcaklığının sınırı 4 derece ve altıdır. 5 derece olursa karla karışık yağmur olur. Bu seneki kışa bakıyoruz; Marmara, Boğazlar, Ege ve Akdeniz dışında kar bir şekilde az da olsa yağdı. Güneyde zaten yağmıyordu ama İstanbul’da eskiden kar yağıyordu. Yağmamasının nedenlerinden biri şehirleşmedir. Nüfus ve bina artışı, asfaltların artışı, yeşil alanların yok olması, büyük şehirlerde ısı adaları yaratıyor. Bu ısı adası şehirdeki sıcaklıklarda 2 – 3 derecelik bir artışa neden olur.

Anadolu’da 2 – 3 derecede kar yağdı ama İstanbul’da 6 dere altına düşmedi sıcaklık. Bu, bundan sonra da böyle olacak. Bundan 20 – 25 sene önceki karlar artık yok! Nedeni de bu betonlaşma. Bu binaların hepsi bir ısı kaynağı. Binalar güneşten aldığı ısıyı emip geri veriyor. Dolayısıyla binaların hepsi birer soba özelliğine bürünüyor. Gökdelenlerin hepsi büyük sobalar.”

Bugünlerde yağan yağmurun aslında kar olduğunu ve ısı adası etkisi olmaması hâlinde İstanbul’da da kar yağışı olarak etkisini göstereceğini belirten Şen, şöyle devam etmişti:

“İstanbul’a kar yağmaz mı? Yağar. Bu sene de yağma ihtimali var ama o sıcaklığın 4 derecenin altında olması lazım. Sibirya’dan sarkan yüksek basınç Marmara’ya doğru sarkarsa bölgede çok şiddetli kar yapar. O zaman iyi kar yapar İstanbul, çünkü kuzeyi açık. Bir de küresel iklim değişikliğinin etkisi var. Sadece İstanbul değil, Doğu Anadolu’da bile kar yağışı eskiye oranla az. İklim değişikliğinden dolayı tropikal iklime doğru kayıyoruz.”

kar

“Betonlaşma Devam Ederse İleride Belki de Hiç Kar Yağmayacak”

Sonuç olarak, kar yağışı; doğayı güzelleştiren, barajları besleyen, havayı temizleyen ve çocukları sevindiren bir doğal olgu olarak hayatımızda büyük bir yer tutuyor. Ancak şehirleşmenin etkisiyle, büyük şehirlerde kar yağışları giderek daha seyrek hâle geliyor. Örneğin, İstanbul’daki 1987 Mart ayı kar yağışı hâlâ efsane olarak anlatılıyor. Eğer küresel ısınma durdurulmaz ve betonlaşma devam ederse, ilerleyen yıllarda belki de dünya genelindeki çocuklar karla tanışamayacaklar. Bu durum, bilimsel çalışmalarla da destekleniyor ve geleceğe dair endişe verici bir tablo çiziyor.

PaylaşGönderPaylaşTweetPaylaş
Önceki

Türkiye’de Yapı Bakımları ve İhmalkârlığın Sonuçları

Sonraki

ÇEDBİK, 7. Uluslararası Yeşil Binalar ve Şehirler Zirvesi’nde Sürdürülebilirliği Ele Aldı

Sonraki
çedbik

ÇEDBİK, 7. Uluslararası Yeşil Binalar ve Şehirler Zirvesi’nde Sürdürülebilirliği Ele Aldı

BU HAFTA EN ÇOK OKUNANLAR

Hangi Masraf Ev Sahibine, Hangisi Kiracıya?
Mevzuat

Hangi Masraf Ev Sahibine, Hangisi Kiracıya?

Pelin Şenol Baruh
25 Ocak 2023

Kiracılar ile ev sahipleri arasında mülke yapılan masrafların paylaşımı konusunda anlaşmazlıklar yaşanabilmektedir. Ev sahibi neleri karşılar, zorunlu giderler kiradan düşer...

Devamını Oku
Tarlaya İmar İzni Nasıl ve Nereden Alınır?

Tarlaya İmar İzni Nasıl ve Nereden Alınır?

24 Temmuz 2023
Kentsel Dönüşümde Yapım Yardımı ve Hibe Şartları

Kentsel Dönüşümde Yapım Yardımı ve Hibe Şartları

19 Aralık 2024
Emekliler Emlak Vergisi Öder mi?

Emekliler Emlak Vergisi Öder mi?

10 Mayıs 2023
Köy Yerleşik Alanı Dışında Yapılaşma

Köy Yerleşik Alanı Dışında Yapılaşma

18 Ekim 2023

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Deprem

6 Şubat Depremleri’nden 2 Yıl Geçti Ama Öğrettikleri Aklımızda mı?

6 Şubat 2025
Analiz

İnşaat Malzemeleri Sanayi Endeksinde Dikkat Çeken Yükseliş

20 Haziran 2023
İnovasyon

İnşaat Teknolojilerinde PropTech Uygulamaları

15 Kasım 2024
Kentsel Dönüşüm

Rezerv Yapı Alanında Hak Sahiplerini Bekleyen Handikaplar

28 Ağustos 2024
EMSAL.COM

Emsal.com, Türkiye ekonomisinin itici güçlerinden gayrimenkul sektörüne ışık tutmak amacıyla kurulmuştur.
 
Sektörün önemli konu başlıklarına dair farkındalığı hem üretici hem de tüketici açısından artırmak adına uzman kalemlerin görüşlerine yer verilen bu platformda, söz konusu alan; geniş bir perspektiften mercek altına alınmaktadır.
 
Emsal.com;

  • Uzman görüşlere ev sahipliği yapar,
  • Gayrimenkul sektörünün dijital kütüphanesidir,
  • Güvenli, kaliteli, tarafsız ve özgün içerikler yayınlar.

  • En Çok Okunanlar

  • Yapı Tatil Tutanağı Nedir, Neden Önemlidir?
  • Bina Kimlik Sistemi Devrede, Peki Yeterli mi?
  • İstanbul’un Gelecek 10 Yılda Konut İhtiyacı
  • Gayrimenkulde Yurt Dışı Talebi
  • Hisseli Tapuda Ön Alım Hakkı ve Fiili Taksim
  • Proptech Nedir, Nerede Kullanılır?
  • Afete Dirençli Kent Nedir?
  • Kiracılı Ev Satılırsa Ne Olur?
  • Kira Davalarında Arabuluculuk Dönemi
  • İmarda Terimler ve Hesaplamalar
  • Dairelerde Balkon Kapatmak Yasal mı?
  • İmar Planı Tadilatı Nedir ve Nasıl Yapılır?
  • Kiracı Satılacak Evi Göstermek Zorunda mı?
  • Kategoriler

    • Gündem
    • Sektör
    • Mevzuat
    • Analiz
    • İnovasyon
    • Sürdürülebilirlik
    • Söyleşi
    • Yazarlar

    Politikalar

    • Yayın İlkeleri
    • KVKK Aydınlatma Metni
    • Gizlilik Politikası
    • Çerez Politikası

    Telegram

    Tüm güncel gelişmeler ve haberler için
    Telegram kanalımıza katılın!

    Kanala Katılın
    • Hakkımızda
    • Künye
    • Etkinlikler
    • İletişim

    © 2025 | Tüm Hakları Saklıdır. | emsal.com

    No Result
    Tüm Sonuçları Göster
    • Gündem
    • Sektör
    • Mevzuat
    • Analiz
    • İnovasyon
    • Sürdürülebilirlik
    • Söyleşi
    • Etkinlikler
    • Konular
    • Yazarlar
    • Hakkımızda
    • Künye
    • Sektörün Emsal’i
    • İletişim

    © 2025 | Tüm Hakları Saklıdır. | emsal.com

    Deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK uyarınca kullanılan çerezler yönetebilir. Daha fazla bilgi için tıklayın.