Parion antik kenti, Çanakkale’nin Biga ilçesine bağlı Kemer Köy’ün yanı başında kurulmuştur. Bu balıkçı köyü için inşa edilen okulun temeli kazılırken Parion kenti mezarlığına (nekropol) rastlanmış ve ardından Çanakkale Arkeoloji Müzesi yetkilileri kurtarma kazısına başlamıştır. Bu yazıda yer verdiğim arkeolojik bilgileri aktaran arkeolog Candan Kozanlı yönetiminde sürdürülen kazıya, jeolog olarak ben de katılmıştım.
Kenti etkilediği bilinen ilk deprem muhtemelen milattan önce 282 yılında gerçekleşmiştir. Bu, Parion kenti ve çevresini yıkan ne ilk ne de son deprem olmuştur. Roma dönemi olarak adlandırılan milattan önce (MÖ) 1. yüzyıl ile milattan sonra (MS) 2. yüzyıl aralığında, Parion çevresinde gerçekleşen ikinci büyük deprem, kentin yıkılmasına neden olmuştur.
Bu yıkımların ardından şehir ilerleyen zamanlarda yeniden inşa edilmiştir. Ancak ortasından geçen bir fay dolayısıyla, meydana gelen son depremle birlikte kent adeta ikiye bölünmüş ve tümüyle yok olmuştur.
Siz hiç, bir kentin tam ortasından geçen fay gördünüz mü? Siz hiç, deprem sırasında fay boyunca kentin yarısının 2 -3 metre yükseldiğine şahit oldunuz mu? Siz hiç, deprem nedeniyle kentin tamamının yıkılabileceğini hayal ettiniz mi? Eğer cevabınız “Hayır” ise, Kemer Köy’e gidin ve Parion antik kentini ziyaret edin. Parion antik kenti benim yaşam yönümü ve yerimi değiştirdi, İstanbul’dan ayrılıp Çanakkale’ye yerleştim…
Kazı çalışmalarının 2004 yılında başladığı alanda, kentin güney nekropolisi (mezarlığı) açığa çıkarılmıştır. Mezar alanında elde edilen en erken bulgular, kentin MÖ 7. Yüzyıldaki varlığını kanıtlamıştır. Bu liman şehrinde büyük yıkımlara yol açan olayların depremlerle meydana geldiğinin kanıtları, Eylül 2004 tarihinde düzenlenen Kıyı ve Deniz Jeolojisi Sempozyumu’nda tartışılmıştır.
Saha gözlemlerine göre kent içinden bir fay geçmektedir. Batı bloğundan yükselen bu fayın aynı zamanda yanal atım (oblik atım) bileşeni vardır. Yükselen bloktaki yapı temelleri ve içinde keramik parçaları, insan kemikleri ile kavkılar bulunan yamaç molozu, düşen bloğa göre deniz seviyesinden 3 – 4 metre yukarıdadır. Düşen bloğun yer aldığı kesimde plaj çökelleri korunmuş, yükselen blokta ise tamamen aşındırılmıştır.
Helenistik öncesi dönemden orta Bizans dönemine kadar kesintisiz olarak yerleşim gören Parion’da; savaş, deprem ve salgın hastalıklar önemli rol oynamıştır. Kentin yıkılması sonrasında yıkıntıların oluşturduğu kolüvyal toprak seviyeleri ve yeniden kurulan kentin yapıları birbirinin üzerine gelerek stratigrafik ilişki oluşturmuştur.
Çanakkale çevresinde, Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın kolları bulunmaktadır. Saros Körfezi yönünde uzanan fay, en kuzey kolu oluşturmaktadır. Çanakkale Boğazı içinde ve kıyılarında deprem potansiyeli olay faylar mevcuttur. Nitekim; 1875 yılında Güzelyalı’da meydana gelen 6.7 büyüklüğündeki deprem, Boğaz’daki fayların en son yarattığı büyük depremdir. Ayrıca geçtiğimiz yıllarda, özellikle Boğaz’ın Ege çıkışında ve Eceabat açıklarında gerçekleşen ve büyüklüğü 3.2’yi bulan depremler, Çanakkale Boğazı’nda ve kıyılarında aktif faylar olduğunu net bir şekilde göstermiştir.
Erdek – Biga – Çan – Bayramiç ilçelerinin yakınından aktif faylar geçmektedir ve geçmişte bölgede yıkıcı depremlere sebep olmuştur. Bunlardan biri, 1737 yılında meydana gelen 7 büyüklüğündeki Çan depremidir. Gönen – Yenice – Edremit Körfezi hattı boyunca, 1944 Edremit Körfezi ve 1953 Yenice depremine yol açan fay zonu bulunmaktadır. Bunlar dışında bilim insanları tarafından Çanakkale’de çok sayıda tali fay hattı tanımlanmıştır. Parion antik kentini yıkan fay, söz konusu tali faylardan biridir.
Antik kentin surlarını yıkan nedenlerden birinin depremler olduğunu düşündüren veriler bulunmaktadır. Helenistik Dönem şehrinin savaş ile sonlandığını ya da yıkıldığını gösteren bir veriye rastlanmamıştır. Kenti yıkan nedenlerin başında depremler olma ihtimali çok daha yüksektir. Kent çevresinde MÖ 425 sonrasında bir deprem olduğu düşünülmektedir.
Kemer Köyü’ndeki okul binası yapımı için seçilen alanda temel kazısı yapılırken çok sayıda arkeolojik buluntulara rastlanmıştır. Kazı başladığında kepçelerle alandan toplanan malzeme dere yatağına dökülmüş, köylüler dökülen toprak içinde heykelcikler ve mermer parçaları tespit edince, Çanakkale Arkeoloji Müzesi’ne haber verilmiştir. Alanda, antik kentin güney nekropolisi (mezarlığı) açığa çıkarılmıştır.
Bulunan mezarlar ve diğer arkeolojik kalıntılar, şehri yıkan depremlerin ne zaman gerçekleştiğini belirlemek için kullanılmıştır. Toprak içinde bulunan kırık keramikler ve diğer arkeolojik bulgu içeren katmanlar, depremlerin yaklaşık yaşlarını belirlemek için yardımcı olmaktadır. Burada; her deprem sonrası bir süre kent terkedilmiş, ilerleyen yıllarda geri dönen halk, eski deprem kalıntılarının üzerine kenti yeniden kurmuşlardır.
Bu fotoğraftan çıkardığımız sonuç; Parion kentinde MS 1. yüzyıl sonrasında bir deprem felaketi olmuş ve kent yıkılmıştır. MS 1. yüzyıla ait, üzerinde yazı bulunan taş, bu yıkımın şahididir. Ardından bölgeyi terk eden halk, bir süre sonra kente geri dönerek Parion şehrini yeniden kurmuşlardır. Bu aşamada; 1. yüzyıla ait yazılı taş, sütunlar ve diğer bloklar dolgu malzemesi olarak kullanılarak, fotoğrafta görülen duvar inşa edilmiştir. Yeni yapılanma en erken MS 3. yüzyıl öncesi veya en geç 5. yüzyıl öncesi gerçekleşmiş olmalıdır.
Özetle; kenti yıkan şehri yıkan depremlerden biri, 1. yüzyıl ile 5. yüzyıl aralığında herhangi bir zamanda olmuş olabilir. Bu veri ile Marmara Bölgesini etkileyen tarihsel depremler karşılaştırıldığında, olası depremin, MS 170’te olan Bandırma Erdek depremi olduğu sonucuna varılır.
.