İçindekiler
1960’larda Avrupa’da ortaya çıkan ve planlama çözümlerini bilimsel akıl yürütmeye dayandıran akılcı planlama düşüncesi, bilgi çağına girilmesiyle birlikte evrilerek şehircilik alanında teknolojik çözümlerle birlikte akıl yürütmeyi zorunlu kılmıştır. 2010’dan bu yana, teknolojinin yaygın kullanımı ve planlama ortamının dijitalleşmesi ile şehirlerdeki bilgi üretimi ve bilgiye erişme oranındaki hızlı artış, üretilen verilerin işleme yeteneğinde yetersiz kalınmasına sebep olmuştur.
Coğrafi bilgi sistemleri, dijital şehir ikizleri, nesnelerin interneti ve sosyal medya gibi teknolojilerin kullanımıyla hem bireysel hem de kurumsal bazda üretilen verilerin işlenerek yine şehir planlamasında kullanımı, akılcı ve sürdürülebilir şehir yönetimi için büyük potansiyel taşımaktadır.
Akıllı Şehir Planlaması Nedir?
Dijitalleşmenin yükselişiyle, şehir planlamada çeşitli paydaşlarla birlikte çalışmak için yeni disiplinler arası akıllı şehir planlama uygulamaları da geliştirilmektedir. Dijitalleşen kentlerin gelişmiş hâli olarak karşımıza çıkan akıllı şehir planlaması, çeşitli unsurları ve aktörleri kesintisiz bir şekilde etkileşimli bir akıllı sistemde birleştirerek yararlı ve gerekli şehir süreçlerinin verimliliğini ve etkinliğini optimize etmek için bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanılması olarak tanımlanmaktadır.
Kent planlamasında alınan her karar; riskli alanlardan ulaşıma, koruma alanlarından nüfus yoğunluklarına kadar hata yapma toleransı bulunmayan kararları oluşturmaktadır. Buna karşın, verilen plan kararlarının sonuçlarının anında test edilemiyor olması sebebiyle şehir planlama pratiğinde yeni teknolojilerin kullanımı ve sistemik anlayış önem kazanmaktadır.
Dijital Şehir İkizleri Neden Önemlidir?
Uygulanan planlarda verimlilik veya sınırlamalar çoğu zaman on yıllar sonra keşfedilebildiğinden akıllı şehir planlarının verimliliğini de ilk etapta tespit etmek güç olacaktır.
Bilgiye dayalı akıllı şehir plan yapım sürecinde; bilgi mühendisliği açısından kentsel ve çevresel kural kodlamalarının yapılması, ölçüm hataları ve ölçekleme etkilerine karşı hassasiyet geliştirilmesi ve farklı bilgilerin entegrasyonunu gibi problemlerin çözülmesi gerekmektedir.
Dijital Şehir İkizleri (Digital Twin Cities) mevcut kentin planlama kararlarını etkileyebilecek tüm verilerin dijital ortamda uyarlanarak planlama kararlarının sonuçlarını anlık olarak görüntülenebileceği ve buna göre akıllı karar alma süreçleri yaratabilmesi sebebiyle önem taşımaktadır.
Akıllı Şehircilik: Esnek+Yetenekli Şehir
Akıllı Şehircilik (Smart Urbanism) teorilerini öne süren şehirci Kevin Campbell şehirlerin büyük bir fark yaratmak için küçük ölçekli inovasyonların birleşim gücünden yararlanmaları gerektiğine inanmaktadır.
Campbell’a göre akıllı şehircilik, kökenini iyi bir kentsel tasarım sunan, sosyal, ekonomik ve çevresel sorunlara farklı bir çözüm yeteneği getiren esnek şehir (resilient city) ile inovasyonu ve girişimleri teşvik eden yetenekli şehirden (talented city) almaktadır. İki kent kavramının birleşimi ile ortaya çıkan akıllı şehir ise değişime karşı uyumlu, esnek çözümler sunan ve sosyal sermayeye katkı sağlamayı hedefleyen bir şehir modeli olmaktadır. Bu nedenle, çeşitli paydaşların aşağıdan yukarıya talebine daha açık olarak sonsuz olasılıkları içinde sınırlı seçimler yaratmayı hedeflemektedir.
Akıllı şehir planlaması; sürdürülebilir kalkınma, daha etkin vatandaş katılımı ve büyük veri teknolojilerinin kullanımına ortak cevap olarak belirmektedir. Akıllı (smart) kelimesi çözüme yönelik çalışma yolunu ve kullanılacak cihazları sunmayı ifade etmektedir. Akıllı şehir planlamasında esas hedef sıfırdan “akıllı bir şehir yaratmak değil, bir şehri akıllılaştırmak için gerekli metodolojiyi tanımlamaktır.”
Akıllı şehir planlamasına geçilirken çözülmesi gereken temel sorunlar arasında akıllı teknolojilerle değişen ve gelişen sosyo-ekonomik kuralların belirlenmesi gelmektedir. Akıllı şehirler bireylerin ve topluluklarının kolektif zekasını, refah ve yaşam kalitelerini geliştirmek için bir araç olarak kullanmayı önermekte ve karmaşık kentsel ekosistemlerin çözümlenmesinde çok ölçekli ve çok boyutlu bir çaba ile bütüncül bir bakış açısına imkân yaratmaktadır.
Akıllı Şehir Planlamasında Doğru Yaklaşım
Akıllı şehir planlamasında vatandaş katılımıyla ilgili boyutta kentlilerin bireysel ve çeşitli olabilen fikirlerini tanımlamak, onları analiz etmek ve sentezlemek için güvenilir ve teknolojik bir modele ihtiyaç duyulmaktadır. Şehirler, geleneksel yolla küçük parçalar halinde planlama pratiği gelişen teknolojiden destek alınarak modernize edilmelidir.
Şehir planlama sisteminin karmaşıklığına çözüm olarak getirilen araçlardan biri olan sistem düşüncesi (systems thinking), sistemler daha küçük parçalara ayrıldığında var olmayan özelliklerini tespit etme özelliği sunmaktadır. Kentsel planlamada aktörler problemlerle ilgili farklı bilgilere sahip oldukları için, karmaşık kararların verilmesi sürecinin çeşitli aşamalarında akıllı şehir planlaması ile müzakere yöntemleri geliştirilmelidir.