İçindekiler
“Tam elektrikli yapı hareketi”, bir diğer adıyla binaların elektrifikasyonu; ülkemiz için yeni sayılabilecek kavramlardan olsa da dünya çapında günden güne kendine daha fazla yer bulmaya başlamıştır. Küresel ölçekteki bu hareketin çıkış noktaları ise yeni mevzuatlar, teknik sadeleşme, operasyonel faydalar ve fosil yakıt tüketen binaların çevresel – ekonomik anlamdaki olumsuz etkilerine ilişkin artan anlayış olarak sıralanabilir.
Fosil yakıtların yakılması hem bina içi hem de bina dışı hava kalitesini düşürerek sağlık sorunlarına neden olmanın ötesinde, uzun vadede dünyamızın sürdürülebilirliği için zararlı olan sera gazlarının salımına yol açmaktadır.
Elektrifikasyon Yöntemi Nedir?
Yeni ve mevcut binalarda elektrifikasyon; gayrimenkullerin kârlılığını ve geleceğin yükselen trendlerine karşı uyumunu arttırmakta, karbon salımını azaltmakta, kiracıların sağlığını ve esenliğini sağlamakta ve kurumsal kiracılar için de çekim oluşturmaktadır.
Bu faktörler göz önünde bulundurulduğunda elektrifikasyon ve akıllı bina teknolojileri, inşaat sektörünün karbondan arındırılması için etkili bir strateji olabilir. Bina elektrifikasyonuna giden yoldaki en büyük zorluk ise bunun uygun maliyetli, adil ve sorumlu bir şekilde yapılmasıdır.
Tam Elektrikli Bina Nedir?
Tam elektrikli binalar; doğal gaz veya herhangi bir fosil yakıt kaynağını hiçbir şekilde ve alanda kullanmaz, yalnızca elektrikle çalışır.
Akıllı Bina Özellikleri
Akıllı bina nedir? sorusunun cevabını vermek gerekirse öncelikle sakinlerine güvenli ve konforlu bir ortam yaratan bu yapıların, kaynakların verimli ve ekonomik kullanımını sağlamak için teknolojiden faydalandığını söylemek gerekmektedir. Hâlihazırda mevcut pek çok teknolojiyi kullanan akıllı binalar, gelecekteki teknolojik gelişmelerin entegrasyonuna izin verecek şekilde tasarlanmakta veya yenilenmektedir.
Neden Elektrikli ve Akıllı Gayrimenkul?
Gayrimenkul sektörünün ve yapılaşmış çevrenin tam elektrifikasyona ve karbonsuz bir geleceğe doğru adım atması için birçok fayda sıralanabilir. Bu faydalar; finansal, teknik, çevresel ve regülasyona dair olmak üzere toplam 4 başlık altında toplanabilir. Faydalar, inşaatın yeni bina yapımı ya da güçlendirme / yenileme olmasına, gayrimenkulün türüne, bölgeye, iklime ve enerji kaynaklarının bulunabilirliğine göre değişse de birçok yapı için geçerlidir.
Bina Elektrifikasyonunda Kullanılan Bazı Teknolojiler
Yapılarda elektrifikasyon; çevreye zararı su götürmeyen doğrudan fosil yakıt tüketimi yerine, ihtiyacın elektrik enerjisi ve yenilenebilir enerji gibi sürdürülebilir kaynaklarla giderilmesini hedeflerken akıllı binalar ise bunu bir adım öteye taşıyıp sistemlerin otomatize edilmesini, konfor arttırılırken enerji tüketiminin azaltılmasını amaçlar. Her akıllı yapı tam elektrikli bina olmak zorunda değildir fakat ideal senaryo, yapıların hem tam elektrikli hem de akıllı olduğu bir düzene geçilmesidir. Bina elektrifikasyonunda kullanılan teknolojilerin öne çıkanları aşağıdaki gibi sıralanabilir. Bu teknolojilerden bazıları hâlihazırda yaygın teknolojiler olup bazıları ise nispeten yenidir.
Doğal Gaz Yerine Elektrik Kullanımı
Isınma ve kullanım sıcak suyu için gereken enerji, geleneksel uygulamalarda doğal gaz kazanları ya da kombilerle sağlanmaktadır. Benzer şekilde yemek pişirmek için çoğunlukla doğal gazlı ocaklar kullanılmaktadır. Bunların yerine elektrikli alternatif uygulamalar mevcuttur.
Isı Pompası
Isı pompası kullanılarak ısınma ve kullanım sıcak suyunun yanı sıra, soğutma için de gerekli altyapı sağlanabilmektedir. Toplam nihai enerji tüketimi açısından baktığımızda da tüketimleri doğal gazlı cihazların altında kalmaktadır.
VRF (değişken debili soğutkan akışı)
Gelişmiş ve kompleks bir ısı pompası sistemi olarak da tanımlanabilecek VRF sistemleri, çoğu ticari binada benzer çözümü sağlayabilmektedir.
Enerji veya Isı Geri Kazanım Vantilatörü (ERV / HRV)
Taze havalı ısıtma – soğutma sistemlerinde (HVAC) bu cihazların kullanımı, enerji verimliliğini önemli ölçüde arttırmaktadır. Söz konusu sistemler, içeriden atılan havadan enerji toplayarak tüketilen toplam enerji miktarını azaltmaktadır. Enerji veya ısı geri kazanım vantilatörünün bir çeşit ısı pompası ile iklimlendirilen taze havalı sistemlerde kullanımı, bina enerji performansına kayda değer etki edecektir.
Elektrikli Yemek Pişiriciler
Elektrikli yavaş pişiriciler ile vitroseramik ve indüksiyon ocakların kullanımı, günümüzde günden güne yaygınlaşmaktadır. Elektrikli fırınların kullanımı ise hâlihazırda yaygındır.
Pasif Isıtma ve Soğutma Sistemleri
Bu teknolojiler; otomatik pencereler, yalıtım, ısı yalıtımları ve hava sızdırmazlığı gibi iyileştirmeleri içerir. Söz konusu sistemlerin otomatize edilmesi, mekanik sistemlerin daha akıllı hâle getirilmesine, operasyon giderlerinden tasarruf edilmesine ve yer ihtiyacının azaltılmasına, buna bağlı olarak da binalarda net / brüt alanlarının iyileştirilmesine olanak tanır. Bu sistemler az bakım gerektirir, kiracı konforunu arttırır ve enerji kesintilerine karşı dayanıklılık sağlar.
Enerji Depolama
Binalar, elektrik şebekesine geri göndermek yerine sahada üretilen enerjiden tasarruf etmek için enerjiyi batarya sistemleri ile depolayabilir.
Güneş Panelleri
Fotovoltaik hücreler, güneş ışınımını absorbe etmek için paneller hâlinde gruplandırılır ve sera gazı salımı olmadan elektrik üretilir.
Akıllı Bina Uygulamaları
Akıllı binalar; performansı optimize etmek için bilgi ve iletişim teknolojisi tabanlı sistemleri, hizmetleri ve teknolojiyi kullanan yapılardır. Akıllı binalar; ısıtma, havalandırma ve güvenlik sistemleri ile bunların durumu ve performansı hakkında sürekli bilgi sağlayan ağ bağlantılı sensörlerle donatılmıştır.
Uygulamanın Önündeki Engeller ve Geleceğe Bakış
Günümüzün piyasa gerçekleri göz önünde bulundurulduğunda mevcut binaların hepsinin tam elektrifikasyonu henüz ticari açıdan mantıklı görünmemektedir. Yatırım ve inşaat maliyetleri bazen tasarrufun önüne geçebilir. Yeni inşaat projeleriyle geliştiriciler çok az bir maliyetle binalarını tam elektrikli hâle getirebilirken, mevcut bina yenilemeleri mali açıdan önemli planlama ve koordinasyon gerektirmektedir.
Ek olarak bu, zaman alan bir süreçtir ve özellikle içinde yaşam olan binalarda tadilat süresince kullanıcıların konforunu olumsuz etkileyen durumlar oluşmaktadır. Dolayısıyla sistemlerin ekonomik ömürleri ile kira kontratlarının bitiş tarihlerini senkronize etmek, sorun yaratabilir. Fiziksel engeller açısından ise bazı yeni nesil teknolojiler eski alternatiflerinden daha fazla yer ihtiyacına sahip olabilir ve yeterli alan oluşturulamayabilir.
Her ne kadar tam elektrikli ve akıllı binalara geçiş birçok engeli barındırsa da pek çok şirket ve paydaş hâlihazırda bu engellerin üstesinden gelmek için stratejiler belirlemektedir. Örneğin mevcut sistemlerin kalan ekonomik ömürleri dikkate alınarak dönüştürme çabaları fazlara ayrılmaktadır. Ek olarak bu sistemlerden bazıları için kiralama yoluna gidilebilir.
Binaların elektrifikasyonu kısa değil uzun vadeli bir hedef ve vizyon çerçevesinde ele alınmalıdır ve bu hedefe ulaşılırken; yerel yönetimler, emlak sektörü, kamu hizmetleri, hizmet sağlayıcılar ve bina sakinleri arasında iş birliği şarttır.