İçindekiler
Çevik (Agile) Yönetim Nedir?
Yazılım geliştirme için başlatılmış yönetsel bir yaklaşım olan çevik yönetim felsefesi, günümüzde birçok sektörde uygulanmaktadır. Bu yaklaşım, proje yönetimini daha verimli hâle getirmek için çeşitli teknikler ve yöntemler kullanır. İyi bir tesis yöneticisi aynı zamanda iyi bir proje yöneticisidir ve tesis yönetim de çevik yaklaşımla uyumlu duruma getirilebilir.
Çevik (agile) yönetim felsefesi, iş yükünü dengelemeyi yazılım geliştirmeye benzer şekilde ele alır. Çevik uygulama geliştirme ekip tabanlıdır ve döngüsel “sprint” programları kullanır. Bu programlarda bir veya iki haftalık zaman bloklarında döngüler hâlinde planlanmış operasyonlara, çalışmalara odaklanılır. Ekipler; haftalık veya iki haftalık bir sprint için planlama yaparak sorunlara öncelik ataması yapar, görevleri atar ve başlangıç stratejilerini oluştururlar. Sprint sonunda ise yapılan iş ekipler tarafından gözden geçirilir ve süreçlerde iyileştirmelerin gerçekleştirilmesi için etkileşim kullanılır.
Proaktif Yaklaşım, Modern ve Çevik Felsefeye Daha Uygun
Çevik yönetim felsefesinin iki ana ilkesi olan uyum sağlama yeteneği ile sürekli iyileştirme güdüsü, tesis yönetimi için uygun dokümantasyon ve önceliklendirme yoluyla elde edilebilir. Mühendisler ve yazılımcılar devamlı yeni özellik geliştirme ve hata düzeltmelerini sağlarken tesis yönetim profesyonelleri de önleyici bakım görevlerini gelen reaktif iş emirlerine karşı dengelemelidir.
Reaktif yaklaşım geleneksel ve sorun odaklıdır, burada arıza veya problem gerçekleştikten sonra düzeltici faaliyetlere odaklanılır. Proaktif yaklaşım ise modern ve çevik felsefeye daha uygundur. Zira bu yaklaşımda arıza, hata veya uygunsuzluk yaşanmadan risk değerlendirmelerine, “planla, uygula, kontrol et ve önlem al/aksiyona geç (PUKÖ)” döngüsü ile aksiyon almaya odaklanılır.
PUKÖ Döngüsü Nedir?
PUKÖ döngüsü, çevik felsefenin sprint döngüleri ile uyum sağlarken uluslararası standartların da çekirdek metodolojisidir. Söz konusu yaklaşımda önceliklendirme anahtar bir faktördür ve iki tür veri tarafından desteklenir. Bunlar bağlam sağlayan mevcut veriler ve her görev tamamlandığında gözden geçirilebilen performans verileridir. Bilgiye dayalı performans izleme, değerlendirme ve analiz bu şekilde sağlanabilir. Yazılımcılar için mevcut veriler, üzerinde çalışılacak kod tabanıdır. Tesis yönetim profesyonelleri için mevcut veriler ise kat planları, yapı projeleri, tesis varlıkları, iş emirleri, müşteri şikâyetleri ve enerji tüketim seviyeleri gibi bilgiler olabilir.
Reaktif Döngü ile Kritik Sorunlar Krizlere Dönüşebilir
Bu veri tabanına sahip olduktan sonra tesis yönetim ekibi, hangi operasyonların tamamlanması gerektiği konusunda daha net bir resim elde eder. Her şeyi parçalara ayırmak; yazılım geliştirme gibi, her şeyi bir kerede uygulamaya veya düzeltmeye çalıştığınızda bunaltıcı olabilir. Bu nedenle birçok tesis yöneticisi, önleyici bir bakım planı uygulamakta zorlanır ve sonunda reaktif bir döngüye takılıp kalır. Söz konusu klasik durum da işin yönetildiği değil, işlerin profesyonelleri yönettiği kısır döngüler oluşturur ve bu yaklaşımla basit problemler çözülse dahi kritik sorunlar yönetilemez krizlere dönüşebilir.
Çevik Manifestonun Değerlerinden İlham Alınmalı
Çevik manifesto; bireyler ve etkileşimler, çalışan operasyon, müşteri iş birliği ve paydaş etkileşimi konularında güçlü değerlere sahiptir. Tesis yönetim profesyonelleri, çevik manifestonun bu değerlerinden ilham alarak tesislerinin ihtiyaçlarını anlamak için çalışanlarıyla daha sıkı iletişim ve etkileşim kurmalıdır. Tesisin yönetsel değerleriyle uyumlu olması gereken bu iletişim ve etkileşim; tesis yöneticilerinin müşteri memnuniyetine odaklanmasına, iş süreçlerinin de daha hızlı ve verimli hâle gelmesine destek sağlamalıdır.
Tesis Yöneticileri, Ekipleriyle İyi Birer Takım Arkadaşı Olmalı
Bir tesis yöneticisi, çevik yönetim felsefesine uygun şekilde çalışanlarının takım arkadaşı olmalı, tüm süreçlerde onlara liderlik etmelidir. Ayrıca gelişmiş bilgisayar destekli tesis yönetim yazılımları ile izleme, veri toplama ve ölçümleme araçlarını kullanarak verileri yönetmeli/analiz etmeli, iş yükünü dengelemek için sürekli olarak süreçleri iyileştirmelidir.
Sonuç olarak tesis yönetimi çevik yönetim felsefesi ile uyumlu hâle getirilerek alanlardaki iş yükünü dengelemek adına çevik geliştirme prensipleri uygulanabilir. Bu, tesis yöneticilerinin daha bilinçli kararlar almalarına, süreçlerini sürekli geliştirmelerine ve müşteri memnuniyetini artırmalarına yardımcı olacaktır.