İçindekiler
2025 yılında hükûmet, artan kira fiyatları ve konut krizine karşı daha dengeli bir kira sistemi kurmayı hedefleyen yeni düzenlemeleri yürürlüğe koydu. Bu değişiklikler; kira artış oranları, tahliye koşulları, sözleşme yenileme süreçleri ve vergi yükümlülükleri gibi birçok alanda etkili oldu.
2025 Kira Düzenlemelerinde Yapılan Değişiklikler
Kira tespit davalarında bilirkişi raporu zorunluluğu sadeleştirilerek mahkemelerin süreci daha hızlı sonuçlandırması sağlandı. Bunun yanında, kira gelir vergisi istisnası yeniden düzenlendi. Dövize endeksli kira sözleşmelerine ilişkin belirsizlikler de yeni yönetmelikle büyük ölçüde giderildi.
Kiracıların Yeni Hakları: Bilmeniz Gerekenler
2025 düzenlemeleri kiracılara önemli korumalar sağlıyor. Kiracılar artık yalnızca mahkeme kararıyla veya geçerli tahliye taahhütnamesi ile evden çıkarılabiliyor. Ayrıca, konutun yaşanabilir koşullarda tutulması ev sahibinin sorumluluğunda olduğundan, kiracı onarım yapılmazsa bunu yazılı olarak talep edip masrafı kira bedelinden düşebilir.
Depozito da yeni düzenlemeyle güvence altına alındı. Artık depozito banka hesabında tutulup sözleşme bitiminde zarar yoksa iade ediliyor.
Ev Sahipleri İçin Getirilen Yeni Yükümlülükler
Ev sahipleri açısından da yasal sorumluluklar arttı. Artık kira artışı yapılacaksa bu durum sözleşme bitiminden en az 30 gün önce yazılı olarak bildirilmek zorunda. Bunun yanında kira gelirinin eksik beyan edilmesi durumunda ağır idari cezalar öngörülüyor. Ev sahipleri, konutun bakım ve onarımını yapmakla yükümlü; aksi takdirde kiracı, sözleşmeyi tek taraflı feshedebiliyor.
Tahliye süreçlerinde de dikkat edilmesi gereken yeni kurallar var: Ev sahibi, kiracıyı ancak haklı sebeplere dayanarak mahkeme kararıyla çıkarabilir. “Kendim oturacağım” gerekçesiyle yapılan tahliyelerde bu nedenin ispatı zorunlu tutuluyor.
Yeni Düzenlemeler Kiracı – Ev Sahibi İlişkilerini Nasıl Etkiliyor?
Yeni kira düzenlemeleri, taraflar arasındaki güç dengesini yeniden şekillendirdi. Kiracılar artık yasal olarak daha fazla koruma altında. Bu durum, kira artışları konusunda yaşanan gerginlikleri azaltmayı hedefliyor.
Ancak, bazı ev sahipleri bu sınırlandırmalar nedeniyle mülklerini kısa süreli kiralamaya yöneliyor. Bu da piyasada arz dengesini etkiliyor. Uzmanlara göre, düzenlemelerin uzun vadede daha şeffaf ve öngörülebilir bir kira piyasası oluşturacağı düşünülüyor.

Kira Artışı ve Tahliye Süreçlerinde Yasal Prosedürler
Kira artışında temel kural, TÜFE’nin 12 aylık ortalaması veya kanundaki üst sınırı aşmamaktır. Ev sahibi daha yüksek oran talep ederse, kiracı bunu kabul etmek zorunda değildir.
Tahliye süreci ise sadece aşağıdaki şekilde belirli durumlarda mümkündür:
- Kira bedelinin ödenmemesi,
- Konutun amacı dışında kullanılması,
- Kiracının geçerli tahliye taahhüdü vermesi,
- Ev sahibinin kendisi veya yakını için konuta ihtiyaç duyması.
Her durumda tahliye işlemi mahkeme kararıyla yapılabilir; aksi halde ev sahibinin eylemi “haksız tahliye” sayılır.
2025 Kira Düzenlemeleriyle İlgili Mahkeme Kararları
2025 yılı, Yargıtay’ın kira hukukuna ilişkin birçok emsal karara imza attığı bir dönem oldu. Yüksek Mahkeme, sözleşmeden hemen sonra verilen tahliye taahhütnamesinin geçerli sayılabileceğine karar verdi. Ayrıca, dövize endeksli kira sözleşmelerinin takip edilmesinde yasal engel olmadığı yönünde içtihatlar oluştu. Bu kararlar, özellikle ticari kira sözleşmelerinde uygulamayı kolaylaştırdı.
Mahkemeler, kira tespit davalarında bilirkişi raporunun esas alınmasını ve artış oranının piyasa rayicine uygun belirlenmesini vurguluyor.
Geçici Kira Düzenlemeleri ve Etkileri
2025 kira düzenlemeleri hem kiracı hem de ev sahibi açısından büyük önem taşıyor. Yasal prosedürlerin netleşmesi ve vergi sistemindeki yenilikler, daha dengeli bir kira piyasası oluşturma hedefini destekliyor. Kısacası, yeni düzenlemelerle birlikte kira ilişkileri artık daha şeffaf, yasal zemine oturmuş ve tarafların haklarını koruyan bir yapıya kavuşuyor.






