İçindekiler
Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER), alanında uzman isimleri sektörün dünü, bugünü ve yarınını mercek altına almak üzere 19. Gayrimenkul Zirvesi’nde bir araya getirdi. Gazeteci, Yazar Elif Ergu Demiral ve Harvard Business Review Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Serdar Turan‘ın sunumuyla gerçekleşen zirvede profesyoneller sektördeki gelişmeleri, yenilikçi yaklaşımları ve geleceğe dair öngörülerini paylaştı.
“Yeniden Başlat” ana temasıyla düzenlenen etkinlikte “GYO’larda Düzenleyici Bakış Açısı”, “Gayrimenkulün Yeni 4P’si: Geleceğin Hikâyesi”, “Sektörde Nitelikli İş Gücü: İstihdamı Şekillendirmek”, “Gayrimenkulde Finansal Dönüşüm” ve daha birçok konu başlığı uzmanlarca masaya yatırıldı.
İşte GYODER 19. Gayrimenkul Zirvesi’nden öne çıkan başlıklar:
Neşecan Çekici: Geleceği En İyi Şekilde İnşa Etmek İçin Birlikte Çalışacağız
Zirvenin açılış konuşmasını yapan GYODER Başkanı Neşecan Çekici, sektörün geleceğinin şekillendirilmesi adında “yeniden başlat” düğmesine basma zamanının geldiğine işaret etti. Çekici, GYODER olarak sektörel gelişime katkı anlamında hayata geçirdikleri uygulamalar hakkında da bilgi vererek şöyle konuştu:
“19. GYODER Gayrimenkul Zirvesi’nde, 25 yıllık birikimimizin ışığında, sektörümüzün geleceğini yeniden şekillendirmek üzere bir araya geliyoruz. Yeniden başlamaktan korkmadan, bu sefer sıfırdan değil, tecrübelerimizden başlıyoruz. Gayrimenkul endüstrisi olarak yeniden başlat düğmesine basma zamanımız geldi. Geçmişin tecrübeleriyle, hatalarımızdan dersler çıkararak, değişen dünya koşullarına uyum sağlayarak, geleceği en iyi şekilde inşa etmek için birlikte çalışacağız.
Türkiye ekonomisinin kalbi, gayrimenkul sektörüdür. Biz, geleceğin mimarlarıyız. İşte bu nedenle, kendimizi daima hazır, motive ve en önemlisi yeni tutmalıyız. Bu önemli zirvede de gayrimenkul sektöründeki zorluklara yanıtlar arayacağız. GYODER olarak, barınma politikaları, sürdürülebilirlik ve finansman yöntemleri gibi kritik alanlarda çözüm önerileri sunan ‘Mavi Kitap’ı yazdık. Tüm paydaşlarımızla bir seferberlik çerçevesinde gayrimenkul ve kentsel dönüşüm okuryazarlığı projeleri yürütmeye başladık. Yapay zekâ artık bizim için de var. Biz ona ‘GYODER Bilge’ adını verdik. 6 aydır kendisini eğitiyoruz. Çalışmalarımıza dahil oluyor. Teknolojiyi hayatımıza ciddi anlamda dahil etmeye kararlıyız. Ancak insan aklının ve tecrübesinin izdüşümünü nitelikli halde devreye sokabilmek için ‘Sezgi Laboratuvarı’, ‘Farkındalık Akademisi’ gibi Ar-Ge mutfakları, başka bir deyişle yaratım masaları kuruyoruz.”
Fettah Tamince: İstanbul Potansiyelinin Yüzde 15 – 20’sini Yaşıyor
Açılış konuşmasını yapan bir diğer isim olan Rixos Otelleri ve Tersane İstanbul Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Fettah Tamince ise konuşmasında şunları aktardı:
“Dünyada çok başarılı şehirler var. Bu şehirler sadece o şehirlerde yaşayanlara ait değil, her biri dünya mirası hâline geldi. Bir turizmci olarak İstanbul için, İstanbul’un zenginliğine katkı sağlayacak bir şey yapabilir miyiz hayali bende hep vardı. Haliç’te, özellikle tersane bölgesi ile ilgili bir proje söz konusu olunca da bunun aradığım fırsat olduğunu, İstanbul’un zenginliğine zenginlik katacak ve dünyadaki diğer şehirler ile İstanbul’u daha iyi yarıştırabilecek bir artı değer olduğunu düşündüm. İstanbul potansiyelinin yüzde 15, yüzde 20’sini yaşıyor. Bu proje ile bu potansiyelin daha büyütülmesine katkı sağlayabilir miyiz vizyonu beni motive etti.”
19. GYODER Gayrimenkul Zirvesi’nde açılış konuşmalarının ardından Harvard Business Review Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Serdar Turan ile tarihçi ve yazar Prof. Dr. Emrah Safa Gürkan “Yeniden Başlat” temalı bir söyleşi gerçekleştirdi.
Prof. Dr. Emrah Safa Gürkan: Hızlı Değişen Çağda Ayak Uyduran Kazanır
Söyleşide yaşanan hızlı ekonomik ve teknolojik gelişmeler karşısında çağa ayak uyduranların kârlı çıkacağını ifade eden Prof. Dr. Emrah Safa Gürkan, düşüncelerini şöyle dile getirdi:
“Yeni bir çağın başladığı doğru ama yeni bir çağın başlangıcına tanık olan insanlar onu fark edemezler. Sloganlaşmış şeyler fark edilmeyen şeyler olur. Eskiden yeniden başlatmak kavramı daha negatifti. Artık eskisi gibi bir yola girilip tamamen o yoldan gitmek yok. Kriz ve hızlı değişim ortamları bir sürü icadın da ortaya çıktığı ortamlardır. İyi ve kötüyü de ayırt eder bu dönemler. Türk toplumu çok esnektir ve bu bizim için büyük bir avantaj. Yeniden başlama aslında düşünülenden daha sık yaşanıyor. Dünya tarihinde 200 yıldır gelişen bir döngünün içindeyiz. Sürekli bir ekonomik, teknolojik gelişmenin içindeyiz. Re-start tarihin kendisi. Hızlı değişen çağda, o çağa ayak uyduran kazanır.”
Dr. Mahfi Eğilmez: Türkiye Büyük Bir Kriz Yönetimi Üstadı
Ekonomist, yazar Dr. Mahfi Eğilmez, “2025: Ekonomiye Bakış” başlıklı bir konuşma yaptı. Sanayi üretiminde son yıllarda düşüş olduğuna dikkat çeken ve Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Eğilmez, şunları söyledi:
“Konut satışlarında durum kötü değil. Geçen yılın aynı dönemine göre ikinci elde artış, birinci elde düşüş olduğunu gözlemliyoruz. Dolayısıyla satışlar yüksekmiş gibi görünüyor. Ancak fiyatlar reel olarak bir gerileme içinde.
2001 yılında yaşanan krizde bizim iyi bir yola girmemizi sağlayan da beklentileri düzeltmek olmuştu. Biz büyümeyle enflasyonu düşürmeyi aynı anda beceremedik. Bütün bunlara rağmen Türkiye büyük bir kriz yönetimi üstadı. Özel sektörümüz bu konuda oldukça dirençli, atılacak adımların irrasyonel olacağını tahmin edebiliyor.”
Zirvede Ekonomi Gazetesi Genel Koordinatörü Vahap Munyar moderatörlüğünde gerçekleştirilen “Gayrimenkulde Tek Ses – Hepimiz Birimiz, Birimiz Hepimiz İçin” başlıklı oturumda GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Neşecan Çekici, KONUTDER Yönetim Kurulu Başkanı Ramadan Kumova, İNDER Yönetim Kurulu Başkanı Engin Keçeli ve AYD Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Şapkacı yer aldı.
Ramadan Kumova: Türkiye’de Yapı Tasarruf Sandıkları Oluşturulmalı
Konutta finansman problemi karşısında yapı tasarruf sandıklarının Türkiye’de artık harekete geçmesi gerektiğini söyleyen Ramadan Kumova şunları aktardı:
Yapı tasarruf sandıkları Avrupa’da uygulanan, insanların çalışırken sistemin içerisine girdikleri, biriken paranın zaman içerisinde finansmana dönüştüğü bir sistem. Bununla ilgili çalışıyoruz. Eğer yapı tasarruf sandıklarını Türkiye’de oluşturup, gayrimenkul sektörü ile birleştirebilirsek, yastık altındaki altının buraya aktarılabileceğine inanıyoruz. Birkaç yıl içinde yapı tasarruf sandıkları ile ilgili çalışmamız belli bir noktaya gelecek.
Engin Keçeli: Eksiğimiz Fizibilite ve Sermaye
İNDER Yönetim Kurulu Başkanı Engin Keçeli, konuşmasında sektörün eksiklerine vurgu yaparak şunları dile getirdi:
Bizim eksiğimiz fizibilite ve sermaye. İnsanlar önce fizibilite ve sermaye altyapılarını hazırlayıp projelerini öyle geliştiriyorlar. Proje gayrimenkul yatırım fonları konusunda son derece mutluyuz. Sektörün kurtuluşu olarak bakıyoruz. Regülasyonun doğru oluşturularak hızla başlanması gerekiyor. Alternatif konut üretmeye ihtiyacımız var.
Nuri Şapkacı: Yaratıcı Finansman Yöntemleri Çok Kıymetli
Artık geleneksel kredilerden çıkıp yeni alternatiflere yönelmek gerektiğini söyleyen Nuri Şapkacı, şunları aktardı:
Finansman noktasında yaratıcı finansman yöntemleri devreye giriyor. GYF‘ler bu konuda çok yardımcı olacaktır. Yatırımcılarla bunu tabana yaymak istiyoruz. Maliyetleri optimize edebilmek ve müşterilerimize en iyisini sunabilmek için de yaratıcı finansman yöntemlerinin çok kıymetli olduğunu düşünüyorum.
Dilek Güngör: Gayrimenkul Sektörü Finansmana Erişimde Zorluk Yaşıyor
Zirvenin ilerleyen oturumlarında, Sabah Gazetesi Ekonomi Müdürü Dilek Güngör ve Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı İbrahim Ömer Gönül’ün, “GYO’larda Düzenleyici Bakış Açısı” isimli söyleşisi yer aldı.
Gayrimenkul sektörü ile sermaye piyasalarının son dönemde iç içe geçtiğini dile getiren gazeteci Dilek Güngör, şu ifadeleri kullandı:
“Gayrimenkul sektörü, ekonomi açısından çarpan etkisini düşündüğümüzde, çok önemli bir sektör. Ama finansmana erişimde zorluklar çekiliyor. Burada sermaye piyasaları devreye giriyor ve sektörün önünü açmaya çalışıyor. Önümüzdeki süreçte de çok daha önemli düzenlemeler olacağını biliyoruz.”
İbrahim Ömer Gönül: 48 GYO’nun Yıl Sonu Değeri 600 Milyar TL’yi Bulacak
Gayrimenkul Yatırım Ortaklıklarının (GYO) gittikçe geliştiğini, sermaye piyasaları ve borsa için oldukça önemli olduğunu vurgulayan SPK Başkanı İbrahim Ömer Gönül, sözlerine şöyle devam etti:
“Gayrimenkul Yatırım Ortaklıklarına olan ilgiye baktığımız zaman, ana işlevlerin, gayrimenkule yatırım yapacak yatırımcıların borsa aracılığıyla burada yatırımlara ortak olmak olduğu görülüyor. Temettü dağıtımı, borsa şirketleri için önemli bir enstrüman. Genel olarak da yatırımcılardan bu konuda olumlu geri dönüş alıyoruz. Şu anda borsamızda 48 tane Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı var. Bunların 2023 yılındaki değerleri 350 milyar liraydı. 550 – 600 milyar lira civarında bir değerle bu yılı kapatacağız gibi duruyor.”
Ersun Bayraktaroğlu: En Büyük Problemimiz Konut Fiyatları ve Finansman
Danışman, yeminli mali müşavir Ersun Bayraktaroğlu moderatörlüğünde gerçekleştirilen “Gayrimenkulün Yeni 4P’si: Geleceğin Hikayesi” başlıklı oturumda ise Mimarlar Kurucu Ortağı Han Tümertekin, EurAsia Proptech Initiative Kurucusu Mete Varas, Kalyon Kentsel İcra Kurulu Üyesi Gökhan Yıldız, Yirmibirgram Kurucu Ortağı Onur Yanık yer aldı.
4P olarak ifade edilen; ürün, fiyat, yer ve promosyondan oluşan pazarlama karmasından bahseden moderatör Ersun Bayraktaroğlu, şunları aktardı:
“’Yeniden Başlat’ teması bana hep değişim, bir şeye bir daha, başka bir gözle bakmak anlamı veriyor. Bizim en büyük problemimiz finansman ve fiyatlar. Konut fiyatları çok yükseliyor, artık erişebilmek çok zor. Bunun da etkisiyle özellikle son dönemde 1+0, 1+1 dairelerin sayısı artmaya başladı.”
Han Tümertekin: Tekil Tasarımlar Yerine Çevrenin Tasarımı Geliştirilmeli
Konut metrekarelerini küçültmenin, inşaat maliyetlerini düşürdüğünü ancak bunun tek başına yeterli olmadığını, kullanılan malzemenin ve tasarımın da önemli olduğunu belirten Mimarlar Kurucu Ortağı Han Tümertekin, konuşmasında şunları söyledi:
“Benim böyle bir topluluk karşısında konuşmaya davet edilmiş olmam bile, mimarın sektör açısından, yani tasarımın temsilcisinin sektör açısından benimsenmesi ve dinleniyor olması büyük bir aşama.
Bu dinamiklerin yansıdığı ürünleri yapan kişi olarak, tasarımın gücüyle, tasarımcının becerileriyle bu tür sorunlar minimize edilebilir.
Tekil tasarımlar geliştirmektense, içinde yer aldığınız çevrenin tasarımı geliştirilmeli. Tasarımı yaparken güneşten en verimli şekilde nasıl faydalanabileceğinizi düşünürseniz, bu çok sayıda sorunu halledebilir.”
Mete Varas: Vinç Operatörlüğü Artık Uzaktan Yapılabilen Bir Meslek Oldu
Teknolojinin gayrimenkul sektörü üzerine etkisine ilişkin değerlendirmelerde bulunan ve örnekler veren EurAsia Proptech Initiative Kurucusu Mete Varas, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Haberlere de yansıdı, ‘Vinç operatörlüğü için aylık 150 bin lira maaş veriyoruz ama yine de bulamıyoruz’ deniyor. Vinç operatörlüğü artık uzaktan yapılabilen bir meslek dalı oldu. Yani vinç İstanbul’da olabilir ama operatör başka bir ülkede veya şehirde de olabilir… Teknolojiyle birlikte köklü bir değişim ve dönüşüm yaşanıyor.”
Gökhan Yıldız: Dayanıklılık ve Sürdürülebilirlik Açısından Sınıfta Kaldık
“Biz yıllardır hep yeri, yerin içinde aradık ama o yerin içinde kaybolduk” diyerek sözlerine başlayan Kalyon Kentsel İcra Kurulu Üyesi Gökhan Yıldız, şöyle devam etti:
“Afet dayanıklılığı ve çevresel sürdürülebilirlik açısından sınıfta kaldık. Daha sonra sosyal bağları nasıl kuvvetlendireceğimizi, topluluk ruhunu tekrar nasıl canlandıracağımızı düşünmeye başladık. Ama aslında gördük ki en iyi yer, yeni yermiş. Dijital imkânlar ve yeni yol yatırımları bunu mümkün kıldı, uzakları yakın etti. Yaşanılabilir, erişilebilir ve verimli alanlar geliştirmek için kentsel alanları çok dikkatlice planlamak gerekiyor. İnsanları verimli şekilde birbirine bağlayan bir altyapı şart.”
Onur Yanık: Önümüzde Daha Çok Seçenek Var Ancak Çokluk Her Zaman İyi Değil
Gayrimenkul sektöründe reklamcılığın yerine ilişkin analizlerde bulunan Yirmibirgram Kurucu Ortağı Onur Yanık, şöyle konuştu:
“20 yıl öncesine göre önümüzde; daha çok insan, daha çok para, daha çok kanal, daha çok ürün ve daha çok seçenek var. Teoride her şey daha güzel değil mi? Ancak çokluk demek her zaman iyi bir şey demek değil… Biz çokluktan yokluğa geçtik. Bu yokluk da bana göre; hikâye yokluğu, estetik yokluğu, anlam yokluğu. Her şey daha çok ama her şey daha az aynı zamanda. Bu denklem içerisinde mücadele etmeye çalışıyoruz.”
İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Hepşen moderatörlüğünde düzenlenen “Sektörde Nitelikli İş Gücü: İstihdamı Şekillendirmek” panelinde YTÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serhat Başdoğan, Bahçeşehir Üniversitesi BETAM Direktörü Prof. Dr. Seyfettin Gürsel, Bahçeşehir Üniversitesi BETAM Direktör Yardımcısı Prof. Dr. Ozan Bakış ve İstanbul Ekonomi Araştırma Genel Müdürü ve Kurucusu Can Selçuki konuşmacı olarak yer aldı.
Panelde, GYODER ve Bahçeşehir Üniversitesi (BETAM) birlikteliği ile yürütülen İş Gücü Raporu’nun lansmanı yapıldı. Prof. Dr. Ali Hepşen, inşaat sektöründe iş gücü dinamiklerinin ele alındığı İş Gücü Raporu’nun son derece önem arz eden ve tabanı en iyi şekilde ele alan bir çalışma olduğunu ifade etti.
Can Selçuki: Çalışanla İşveren Arasında Yeni Bir Anlaşmaya Varılmalı
Oturumun ilk konuşmacısı olan Can Selçuki raporun içeriğine ve sonuçlarına dair şu bilgileri verdi:
İnşaat sektöründe hem işveren tarafında hem de çalışan ve potansiyel çalışan tarafındaki bütün görüşleri toplayarak hocalarımızın değerlendirmesine sunduk. Somut gözlemlerimi aktarmak istiyorum. Özellikle çalışan görüşlerini almakta zorlanmadık. Bunu neden özellikle belirtiyorum? Çalışanla işveren arasında yeni bir huzur kontratı tesis edilmeli, yeni bir anlaşmaya varılmalı. İlk olarak bunu gördük. İkincisi iş gücü konusunda tek mesele ücretler değil, o yüzden çalışanla işveren arasında yeni bir huzur kontratı olmasının altını çizdim. Üçüncü olarak da inşaat sektöründe çalışmanın itibarının geri kazanılması gerekiyor. Buna biraz kafa yorulmasına ihtiyaç var.
Prof. Dr. Ozan Bakış: Mavi Yakanın En Büyük Sorunu, Gelir Düzensizliği ve Belirsizliği
Rapor kapsamında yapılan görüşmelere ve alınan geri bildirimlere değinen Prof. Dr. Ozan Bakış ise şunları aktardı:
Özellikle mavi yaka dediğimiz nitelikli inşaat ustaları ile yaptığımız görüşmelerde birkaç sorun öne çıkıyor. En önemlisi gelir düzensizliği ve belirsizliği. Kazancını sorduğumuzda Türkiye şartlarında ortalamanın üzerinde bir gelir söylüyor. Çocuklarının inşaat ustası olmalarını isteyip istemediklerini sorduğumuzda ise net şekilde ‘hayır’ diyorlar. Nedeni sorulduğunda, bu gelirin belirsiz olduğunu, bir yılda kaç ay çalışacaklarını bilmediklerini ve bu nedenle güvenmediklerini dile getiriyorlar. Bu yüzden çocuklarının daha düşük gelirli olsa da düzenli işlere sahip olmasını istiyorlar.
Prof. Dr. Seyfettin Gürsel: İnşaat Sektöründe Kadın İstihdamı Çok Yönlü Çalışma Gerektiriyor
Raporda yer alan Türkiye’nin inşaat sektöründe kadın iş gücü istihdamı verilerine dair konuşan Prof. Dr. Seyfettin Gürsel, değerlendirmelerini şöyle paylaştı:
Türkiye’de son 20 yılda inşaat sektöründe kadın istihdamı yüzde 4,5 – 5’e doğru geldi. 20’de 1 bile değil. Bunlar da çoğunlukla mühendislik, mimarlık ve şantiyede iş güvenliği gibi alanlardan oluşuyor. Son 20 yılda inşaat sektöründe kadın istihdamı Avrupa’da artmış durumda. Bu istihdam büyük ölçüde vasıflı kadın ustalardan oluşuyor. Demek ki başarmışlar. Buraya nasıl varırız? Çok yönlü bir çalışmayla olur bu. Paydaşların, derneklerin, kamunun katılması gerekiyor. Farkındalık yaratmak lazım ve eğitim vermek lazım.
Açıl Sezen: Barınma Krizini Görmeli ve Yeterli Arzı Doğru Zamanda Sağlamalıyız
Son olarak, Bloomberg HT Genel Yayın Yönetmeni Açıl Sezen moderatörlüğünde yapılan “Gayrimenkulde Finansal Dönüşüm” paneline; SPK Daire Başkanı, Kurumsal Yatırımcılar Dairesi Başkanlığı Funda Uyar Geneci, Foneria PYŞ Yönetim Kurulu Üyesi Berna Yiğit Sevindi ve Garanti BBVA Konut Finansmanı Satış Müdürlüğü Direktörü Songül Yeşilçimenli katıldı.
Türkiye’de yaşanan konut krizi ve finansman sorununa dikkat çeken Bloomberg HT Genel Yayın Yönetmeni Açıl Sezen, şunları dile getirdi:
“Türkiye’de gayrimenkul sektöründe geçmişten bugüne çok önemli katkılar, çok önemli projeler yapıldı fakat birtakım hatalar da oldu. O nedenle ‘yeniden başlat’, bu panelin ana teması olarak çok değerli.
Bugün geldiğimiz yer, geçmişteki önyargıları tamamen geride bırakmamız gereken, Türkiye’de barınma problemi oluştuğunu çok net görmemiz gereken ve eğer yeterli arzı doğru zamanlamayla sağlayamayacak olursak ilerde toplumsal huzursuzluklara dahi ulaşabilecek çok ciddi problemlerle karşı karşıya kalma riskini ortaya koymamız gereken bir yer.”
Songül Yeşilçimenli: Yüksek Enflasyon ve Kredi Faiz Oranları Konut Alımını Öteliyor
Gayrimenkuldeki finansman modellerine değinen Garanti BBVA Konut Finansmanı Satış Müdürlüğü Direktörü Songül Yeşilçimenli, şu açıklamaları yaptı:
“Ekonomik olarak gerçekten zor bir dönemden geçiyoruz. Yüksek enflasyon, yüksek kredi faiz oranları, konut alım taleplerini oldukça öteliyor. Ancak inanıyoruz ki gayrimenkul sektörü önümüzdeki yıllarda güçlü olmaya devam edecek.
Bunun arkasında yatan en büyük nedenlerden bir tanesi, ülkemizin çok kalabalık bir nüfusa sahip olması. Veriler, nüfusumuzun 2050 yılında 95 milyona çıkacağına işaret ediyor. Avrupa ile kıyasladığımı zaman oldukça genç bir nüfusa sahibiz. Bu genç nüfusun yaşam öncelikleri, talepleri çok farklı. Her biri ayrı bir birey olarak ayrı evlerde yaşamak istiyorlar.”
Funda Uyar Geneci: Son Dönemde Kurumsal Yatırımcılara Büyük İlgi Var
Gayrimenkul sektörünün nereye gittiği, sektörün ihtiyaçlarının neler olduğu gibi konular üzerine çalıştıklarını söyleyen SPK Daire Başkanı, Kurumsal Yatırımcılar Dairesi Başkanlığı Funda Uyar Geneci, konuşmasında şu sözlere yer verdi:
“Son dönemde kurumsal yatırımcılara oldukça büyük bir ilgi var. Finansman ihtiyacı gittikçe artıyor ve kurumsal yatırımcılar bu anlamda hedef pozisyonunda, herkes bu büyüklüklerden pay almak istiyor.
Arz ve talebi de önemsiyoruz ama bizim daha çok önemsediğimiz konu, gayrimenkulün, menkul kıymetleştirilmesi. Kurumumuzun çalışma iş planı içerisinde ön sıralarda yer alıyor.”
Berna Yiğit Sevindi: GYF ile PGYF Arasındaki Farkı Ayırt Etmek Lazım
Proje Gayrimenkul Yatırım Fonu ile Gayrimenkul Yatırım Fonu arasındaki farka değinen Foneria PYŞ Yönetim Kurulu Üyesi Berna Yiğit Sevindi, şunları ifade etti:
“Mevcutta Gayrimenkul Yatırım Fonu, menkulleşmiş bir sermaye piyasası aracı hâline geldi. Sektörde alternatif bir yeni yatırım aracı olarak yerini buldu. Şu anki noktada 196 tane GYF bulunuyor ve portföy büyüklükleri 100 milyar liraya ulaşmış durumda. Yavaş yavaş ama olması gerektiği noktaya gidiyor.
Proje Gayrimenkul Yatırım Fonu da önümüzdeki dönemde doğru kurgulandığında, doğru ürün olarak raflara koyduğumuzda, özellikle projenin finansmanı, kentsel dönüşüm ve konuta erişim noktasında farklılaşıyor.”