İçindekiler
Boğaziçi, İstanbul’un kalbi ve simgesidir. Dünyanın neresinde olursa olsun, İstanbul denildiğinde akla ilk olarak İstanbul Boğazı gelir. Bu nedenle korunması da ayrı bir öneme sahiptir.
İstanbul’da imar planları yapılırken ya da şehir yeniden tasarlanırken, boğazın öncelikleri her zaman göz önünde bulundurulur. Bundan dolayı İstanbul Boğazı’nın imar planlama yaklaşımı da özeldir.
Etaplara Göre Boğaziçi Bölgesindeki İmar Planları
Boğaziçi bölgesinde imar planları; boğaziçi kıyı ve sahil şeridinden, öngörünüm ile geri görünüm bölgesinden ve etkilenme bölgelerinden oluşacak şekilde etaplara ayrılmıştır.
Şimdi söz konusu etapları inceleyelim:
Boğaziçi Sahil Şeridi Nedir?
Boğaziçi sahil şeridi; boğaziçi kıyı kenar çizgisi ile 22 / 7 / 1983 tarihli 1 / 5000 ölçekli nazım planında gösterilen hat arasında kalan bölgedir.
Öngörünüm Bölgesi Nedir?
Öngörünüm bölgesi; boğaziçi sahil şeridine bitişik olan ve 22 / 7 / 1983 tarihli 1 / 1000 ölçekli imar uygulama planında gösterilen bölgedir.
Geri Görünüm Bölgesi Nedir?
Geri görünüm bölgesi; öngörünüm bölgesine bitişik olan ve 22 / 7 / 1983 tarihli 1 / 5000 ölçekli nazım planında gösterilen coğrafi bölgedir.
Etkilenme Bölgesi Nedir?
Etkilenme bölgesi; öngörünüm ve geri görünüm bölgeleri dışında 22 / 7 / 1983 tarihli ve 1 / 5000 ölçekli nazım planında gösterilen bölgedir. Boğaziçi sahil şeridi, öngörünüm ve geri görünüm bölgelerinden etkilenen alanlardır.
Boğaziçi Bölgesindeki İmar Planlarını Hangi Kurum Hazırlar?
Öngörünüm bölgesinde yapılan imar planları İstanbul Büyükşehir Belediyesince hazırlanarak, belediye meclisinin kararı ve belediye başkanının kabulünden sonra Boğaziçi İmar Yüksek Koordinasyon Kurulu onayı ile yürürlüğe girer. Geri görünüm bölgesinde yapılan imar planları ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanarak, belediye meclisinin kararı ile onaylanır.
Toplu Konut Alanlarında İmar Planları
Özel planlama anlayışı gerektiren bir diğer alan ise toplu konut bölgeleridir. Çünkü nüfusu hızla artan ve büyüyen şehirlerdeki konut ihtiyacı, toplu çözümlerle giderilmeye çalışılır. Toplu konut üretiminin, kentin mevcut planlamasına zarar vermemesi için de konut alanlarına özel imar planları uygulanır.
Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), 1984 yılında 8. Cumhurbaşkanımız Turgut Özal’ın talimatıyla kentleşme ve kamunun sosyal konutlar yapması amacıyla kurulmuştur. 1960 – 1980 arasındaki yıllarda hızlı gecekondulaşmanın sebeplerinden en önemlisi, kentlerde süratli artan nüfusa karşı barınma ihtiyacını karşılayacak konut stokunun bulunmamasıydı. Hâlbuki Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) döneminden itibaren hazırlanan kalkınma planlarında, sanayileşmenin tüm yurda yayılması ayarlanmıştı. Böylece nüfus hareketinin de İstanbul, Bursa, İzmir ve Ankara gibi belli başlı şehirlerde yoğunlaşmasının önüne geçilmişti.
Sanayileşme hamlesi ile o dönemde fabrikalarda çalışanların yaşamlarını sürdürebilecekleri lojmanlar yapılarak, hiçbir statü ayrımı gözetilmeksizin bir arada olabilecekleri alanlar planlandı. DPT’nin kapatılması ve planlı kalkınma döneminin sona ermesiyle nüfusun yüzde 90’ı kentlerde yaşamaya başladı. Bugünlerde yaşanan barınma sorunu da her yıl katlanarak artış göstermektedir.
TOKİ ve Emlak Konut ise aslında bu sebeple kurulmuş, düşük ve orta gelirli vatandaşların barınma ihtiyacına çözüm olacak projeler geliştirmeyi hedeflemiştir. Her ne kadar günümüzde üretilen konutların tamamının bu amaçla üretildiği söylenemese de bundan sonraki süreçte ortada olan barınma krizi için acil bir planlama yapılması gerekmektedir.
Toplu Konut Alanlarındaki İmar Planlarını Hangi Kurum Hazırlar?
TOKİ, mülkiyeti kendisine ait arsa ile arazilerde veya valiliklerce toplu konut iskân sahası olarak belirlenen alanlarda, çevre ve imar bütünlüğünü bozmayacak şekilde her ölçekteki planlar ile imar planlarını yapmaya ya da tadil etmeye yetkilidir. Aynı zamanda kurum; gerçek ve tüzel kişilere ait arazi ile arsaları ve bunların içerisinde veya üzerinde bulunan her türlü yapıları kamulaştırmaya da haizdir.
TOKİ tarafından hazırlanan bu planlar, belediyelere veya valiliğe intikal ettiği tarihten itibaren üç ay içerisinde aynen veya değiştirilerek onaylanır. Onaya yetkili kurumlar şu şekildedir:
- Büyükşehir belediye sınırları içerisinde kalan alanlar için büyükşehir belediye meclisleri,
- İl ve ilçe belediye sınırları ile mücavir alanları içerisinde kalan alanlar için ilgili belediye meclisleri,
- Beldelerde ve diğer yerlerde ilgili valilik.