İçindekiler
Kıyılar; deniz, nehir, doğal ve suni göl kenarları ile buraların devamı yerler olarak tanımlanmaktadır. Kıyılarda esas olan, bölgenin tabiat ve kültürel özelliklerinin gözetilmesi ve bu alanların kamu yararına kullanılmasıdır. Bu bağlamda, söz konusu yerlerdeki yapılaşmanın planlama ve uygulama esaslarını belirlemek üzere 3621 sayılı Kıyı Kanunu ve Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik oluşturulmuştur.
Kıyı Mevzuatına Yönelik Bazı Tanımlar
Konuyla alakalı olarak ilgili mevzuatta bazı tanımlar geliştirilmiştir. Bunları kısaca şöyle özetlemek mümkündür.
Kıyı Nedir?
Kıyı çizgisi ile kıyı kenar çizgisi arasındaki alandır.
Kıyı Çizgisi Nedir?
Deniz, doğal/suni göl ve akarsularda, taşkın durumları dışında, suyun karaya değdiği noktaların birleşmesinden oluşan çizgidir.
Kıyı Kenar Çizgisi Nedir?
Deniz, doğal/suni göl ve akarsularda kıyı çizgisinden sonraki kara yönünde su hareketlerinin oluşturulduğu kumluk, çakıllık, kayalık, taşlık, sazlık, bataklık ve benzeri alanların doğal sınırıdır.
Sahil Şeridi Nedir?
Kıyı kenar çizgisinden itibaren kara yönünde yatay olarak en az 100 metre genişliğindeki alandır.
Dar Kıyı Nedir?
Kıyı kenar çizgisinin kıyı çizgisi ile çakıştığı yerdir.
Kıyı Kenar Çizgisi Nasıl Oluşturulur?
Uzunluğu, derinliği ve şekli, doğal ve kültürel değerler dikkate alınarak belirlenen kıyı kenar çizgisi, planlama ve yapılaşmanın en önemli unsuru olup; planlama ve yapılaşma şartları bu çizgiye göre belirlenir. Daha sonra valiliğin uygun görüşü ve Bakanlığın onayı ile kesinlik kazanır. Mühendisler, şehir plancıları ve mimarlardan oluşan beş kişilik komisyonun çalışma şekli ve usulü yönetmelikle belirlenmiş olup, kıyı kenar çizgisini oluşturma şekli ve şartları da uygulama yönetmeliğinde tanımlanmıştır.
Sahil Şeridi Ne Demektir?
Kıyı kenar çizgisinden sonra kara yönünde yer alan yüz metre genişliğindeki banttır. Sahil şeridinde yapılacak yapıların kıyı kenar çizgisine en fazla elli metre yaklaşma sınırı olup, bu elli metrelik sınır içinde imar planı yapılmış olması şartıyla kamu kullanımı için yaya yolu ve rekreaktif amaçlı fonksiyonlar yapılabilir.
Sahil bandının ikinci elli metrelik bölümünde ise, uygulama imar planı olması şartıyla konaklama hariç günübirlik turizm, enerji, hizmet, sağlık ve spor tesisleri, ayrıca doldurma/kurutma şeklinde üretilen araziler üzerinde kıyı güvenliği ile ilgili yapılar yapılabilir.
Kıyılarla İlgili Mevzuat
Anayasa’nın 43. maddesinde: “Kıyılar, devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir,” hükmü yer almaktadır.
Bu çerçevede 3621 sayılı Kanun ve Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik ile kıyılarda, kıyıların etkilenme alanlarında planlama ve yapılaşmaya ilişkin esaslar oluşturulmuş, düzenlemeler yapılmıştır. 3830 sayılı Kıyı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile de Kanun’un bazı noktaları revize edilmiştir. Sahil şeridinde yapılacak yapıların kullanım amacına bağlı olarak inşa edilme koşulları ise yine yönetmelikle belirlenmiştir. Öte yandan 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, 2634 sayılı Turizm Teşvik Kanunu, 3194 sayılı İmar Kanunu, kıyı planlaması ve yapılaşması hakkında başvurulan kanunlar arasında yer almaktadır.
Kıyı Alanlarında İmar Planı Yapımı ve Yapı İzni Verilmesi
Bu alanlarda planlama ve uygulama yapılabilmesi için kıyı kenar çizgisinin tespiti zorunludur. İmar planları, İmar Mevzuatı ve 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu kapsamında yapılır. Kıyıda ve sahil şeridindeki planlar, bu Kanun ve Kanun’a dayanılarak çıkarılacak yönetmelik hükümlerine aykırı olamaz.
İmar planı kararı ile aşağıdaki tesisler ve benzerleri planlanabilir;
- Rıhtım, iskele, dalgakıran, çekek yerleri, sahil güvenliği ile ilgili bina ve vb. yapılar,
- Tersaneler, su ürünleri tesisleri,
- Turistik gemilere hizmet gayesiyle; teknik, haberleşme, turizm, hizmet, konaklama amaçlı vb. yapılar,
- İlgili Bakanlık izni ile spor amaçlı tesisler,
- Kamu yararı kararı gözetilerek kurulacak sağlık tesisleri ve gerektiği takdirde endüstri bölgeleri,
- Enerji ile ilgili tesisler, enerji nakil hatları ve miller bahçeleri,
- Özelleştirme kapsamındaki yat ve kruvaziyer limanlarının ihtiyacı olan yönetim birimleri, destek birimleri, bakım ve onarım birimleri, teknik/sosyal altyapı birimleri vb.
İmar planı ile belirlenen yapı fonksiyonlarının inşa edilebilmesi için, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından gerekli iznin alınması zorunludur. Yapı ruhsatı verilmesinde bu izin belgesi yeterli olmaktadır. İznin verilme şekil ve şartları ilgili Bakanlık tarafından çıkarılacak uygulama yönetmeliğinde belirtilir.
Kıyılarda Yapı Kontrol Mekanizması Nasıl Gerçekleşir?
Bu alanlarda ruhsatsız yapılar ile ruhsat ve eklerine aykırı yapılar hakkında 3194 sayılı İmar Kanunu’nun ilgili hükümleri uygulanır. Aynı yasanın 32. ve 42. maddelerine göre de imar mevzuatına aykırı yapılaşmalar nedeniyle para cezası ve yıkım şeklinde işlem tesis etmeye belediyeler yetkilidir. Uygulamaların denetimi; belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediye, dışında ise valilik tarafından yürütülür. İlgili bakanlıkların teftiş ve kontrol yetkileri bulunmaktadır.
Kıyı Kenar Çizgisinin Önemi ve Çevre Yapılaşmaya Etkisi Nedir?
Bugüne kadar kıyılar ve etkilenme alanları, maddi değerleri en yüksek, seçkin ve gözde yerleşim yerleri olarak kabul edilmiştir. Canlıların yaşam alanı bulduğu; çeşitliliğin, doğal, kültürel ve tarihi dokunun en çarpıcı olduğu ve net biçimde algılandığı kıyı bölgeleri, iklimsel koşullar ve coğrafi nedenlerle de turizm ve sağlık açısından da en çok tercih edilen bölgeler konumundadır.
Bu çerçevede; kıyılar ve yakın alanlardaki imar hareketiyle, maddi anlamda da önemli bir değer ve kazanç oluşması kaçınılmazdır. Günümüzde kıyılar hızlı bir şekilde tüketilmekte, beraberinde kültür ve tabiat varlıklarımız da bundan zarar görmekte olup, bu durum kıyı bölgelerinde daha hassas olunması gerektiğini göstermektedir.
Öte yandan teknik esaslara uygun olarak belirlenmeyen kıyı kenar çizgi ya da bu çizgiye bağlı olarak, sahil şeridi bandı genişliğinin yönetmeliklerle azaltılması nedenleriyle; sahil bandı dışında kalıp da buraya komşuluk teşkil eden çevre yapılaşmanın yoğunlaşmasına sebep olmaktadır. Bu konularda, uyuşmazlıklarla ilgili olarak çok sayıda ‘yargı kararı’ bulunmaktadır.
Sonuç olarak; tarihi, doğal ve kültürel değerler dikkate alınmadan, bilimsel verilere aykırı olarak belirlenen kıyı kenar çizgisi, kıyı ve sahil şeridi dışında kalan yakın çevresindeki bölgeyi olumsuz yönde etkileyebilir. Bu durumun ise yörenin karakter ve estetiğine uygun olmayan yapılaşmaya yol açabileceği şeklinde değerlendirme yapılabilir.